55 yıldır mesleğin içinde Erdek'in en eski berberi Ahmet Uyanık: Mesleğimiz zengin yapmaz ama aç da bırakmaz”

Söyleşi : Önder BALIKÇI
Bugünkü konuğumuz, hâlen Erdek’in en eski berberi konumunda bulunan Ahmet Uyanık olacak. 1946 yılında, Erdek’te doğan Uyanık ile sizler için sohbet ettik.
X X X
* Berberlik mesleğine nasıl girdiniz?
- İlkokuldan hemen sonra mesleğe girdim. Aslında marangoz olmak istiyordum ama marangozluk yapan dayım, “Bizim meslekte iş de, gelecek de yok. Sen, temiz bir meslek olan berberliğe yönel” deyince bu mesleğe başladım.
* Ustaların kimlerdi?
- Yanlarında mesleğe başladığım ustalarım, İhsan ve Hüseyin Onaran kardeşlerdi. Hem çok usta birer berber, hem de çok iyi insanlardı. Allah, ikisine de rahmet eylesin!
* İlkokuldan bu yana, meslekte geçen 55 koca yıl! Berberlik nasıl bir meslek sizce?
- Ustalarımdan öğrendiğime göre, eski dönemlerde berberler çok bilgiliymiş. Hatta, “Berberler, bir doktor kadar bilgiliydi” derlermiş. O dönemde berberler, mesleklerinin yanı sıra diş çeker, hatta sünnet yaparlarmış. Tabii, ben o günlere yetişemedim. Bugünkü berberlik, eskiye göre daha kolay!
* Neden kolaylaştı meslek?
- Size şöyle anlatayım. Bir dönem sakal tıraşını usturayla yapardık. Pazar günlerimiz sözde tatildi ama o günümüz akşama dek usturayı bilemekle geçerdi. O dönemde, usturadan bulaşıp, “Kılağı” denilen bir hastalık vardı. Bu hastalık, bir çeşit ustura yarası olup, tedavisi zordu. Bugün öyle mi? Saç tıraşı için son derece modern makineler var. Sakal tıraşını ise hijyen jiletlerle yapıyor, kullanıp atıyoruz.
* Saç tıraşının özelliği nedir, bir başkan için?
- Tıraşta makastan çok, tarak önemlidir. İyi bir berber, tarağını doğru kullanan kişidir. Çocukken, mesleği yanlarında öğrendiğim ustalarım İhsan ve Hüseyin Onaran ustalarımın tıraş ettikleri kişilerin başlarında makas izi göremezdiniz. Kısacası, iyi bir berber, tarağı çok iyi kullanmalıdır.
* Berberlik, bol kazançlı bir meslek mi?
- Mesleğimiz zengin yapmaz ama aç da bırakmaz, kimseye muhtaç etmez. Tabii, kazandığınız parayı da tutmayı bileceksiniz. Ben, bugün biri psikolog, diğeri öğretmen olan iki çocuğumu, bu meslekten kazandığım parayla okuttum. Her ikisine de, “Siz, yeter ki okumak isteyin, pantolonumu, ceketimi satar, yine sizi okuturum” dedim. En büyük mutluluğum, iki çocuğumu da okutarak, meslek sahibi yapmamdır. Yani, berberlik mesleği asla nankör değildir. Tabii ki, berberlikte başarılı olabilmeniz için her meslekteki gibi işinizi çok seveceksiniz. Bugün, mesleğimizde bulunanların arkadaşların işlerinin de zor olduğunu biliyorum. Aylık Bağ-Kur ödentileri 300 liradan az değil. Bir de işyerleri kiraysa işleri daha da zorlaşıyor.
* Bu yaşta mesleğinizi sürdürüyorsunuz. Artık dinlenmeyi düşünmüyor musunuz?
- İşyerim, kendime ait. Artık işimi biraz da hobi olarak yapıyorum. Daha çok orta tabaka vatandaşlara hitap ediyorum.
* Eski yılların berberlik sanatı ile günümüz kıyaslar mısınız?
- Günümüzde berberlik araç ve gereçleri eskiye göre çok daha modernleşti ama beceri, ustalık azaldı. Birçok genç arkadaş darılmasın ama berberliği, “Vur kafaya makineyi, tamam’” diye algılayıp, böyle uyguluyor.
* Mesleği yerine getirirken en büyük sıkıntınız nedir?
- Tabii ki, sürekli ayakta kalmak! Bir metre karelik alanda dönüp duruyorsunuz, sonuçta.
* Berberliği, gençlere önerir misiniz?
- Mesleği seviyorlar ve dürüstlükle yapmak istiyorlarsa tabii ki öneririm. Bugün, hasta olup, dükkanıma gelemeyen eski müşterilerimin evlerine tıraş için gittiğimde, asla fazla bir ücret istemiyorum. Hatta evde normal tıraş ücretini alırken bile utanıyorum. Adam, sağlıklı durumdayken yıllarca dükkanıma gelmiş, şimdi hastaysa ondan fazla para istemek dürüstlüğe sığar mı? Bazı müşterilerimin, dükkanıma geldikleri günler bellidir. İnanır mısınız, o gün müşterim gelmezse endişelenir ve onu ararım.
* Mesleğin dışında hobilerin var mı?
- Okumayı severim. Yerel gazeteleri çok iyi okurum.
* Gelelim, Erdek’e…
- Erdek, benim sevdamdır. Yıllarca, kent dışından birçok iş önerisi almama karşın Erdek’ten bu yüzden kopamadım.